Bugün bu filmi izlediğim için çok sevindim. Çünkü bana çok şey kattı ve ilham verdi. Mesela kadın olarak çalışmanın zor olduğu ama ne olursa olsun pes etmeden devam etmemi, yaşım kaç olursa olsun her zaman bir şeyler öğrenmemi, çalışmamı, hayatın her anından zevk almamı, giyim ve kuşamıma dikkat etmem gerektiğini, samimiyeti ve buna benzer bir sürü şey öğretti. Film de 70 yaşlarında olan bir adam olan Ben Whittaker emekli olamanın aslında düşündüğü gibi hayatının parçalanması demek olmadığını öğrenmiştir. Bir sürü dil öğreniyor, yemek yapıyor, çiçek ekiyor, dünyayı geziyor, yoga yapıyor ama sanki bir boşlukta olduğunu zannetmektedir. Sonra iş hayatına devam edebilmek için moda içerikli bir İnternet sitesinde yaşlı bir stajyer olarak işe başlamaktadır. Genç ve dinamik olan Jules Ostin yani şirketin sahibinin asistanı olmaktadır. Şirkette çalışan herkes çok çalışmakta, müşteri memnuniyeti ve imaj için en iyi yolları bulmaktadırlar. Devamını anlatmayayım yoksa filmin bir merakı kalmaz.
İnsan hayatında iş ve sevgi, sevgi ve iş her zaman olmalıdır. Bunu başarabilmenin anahtarı sürekli aktif olmaktadır. Bunlar olmazsa mutsuz bir hayatla yolumuza devam ederiz. Bildiğimiz, bugüne kadar yaşadığımız her türlü olay bizim tecrübemizdir. Tecrübelerimizden ders almalıyız ama her zaman üstüne yeni şeyler eklemeliyiz. Bir kere o işten ya da olaydan başarısız ol sakta, aynı hatayı yapmadan tekrar denemeliyiz. Çünkü tecrübeler asla eskimez ve her zaman bize yardımcı olurlar. Kısacası doğru olanı yapmak hiçbir zaman yanlış olamamıştır. Kişinin yapmak istediği şey, ne olursa olsun her zaman doğrudur. Doğru bildiğin şeylerin peşinden koşmaya devam et....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder